Dünyadan kaçarken İnsanlığa yakalanmak
Başlayalım bakalım objektifliğin ardında gizlenen asıllığa.
Tüm olasılığı aktarmışların, tüm emniyeti ile yoluma devam ederken, gizliğin yürüyüşünü
tamamlamaktayım.
Ve gerçekliğin bayağılığının yansıtıldığı, asilliğinin gizlendiği bu günümüzün aranmaması için mumum
yerini Edison’un buluşuna bırakmamızın sönüklüğü ile devam edelim.
Tabi ki metlebe geçeceğim.
Bu uzun hem sohbetliğin ardından gelen realist dünyaya da bir uçak daha indirelim.
Kendimi bildim bileli rasyonelliği yol edinip, sorgulamayı yol edinip sonucun vermiş olduğu veri
datasını kalemle taçlandırmayı anlatıyorum.
Dünya ve Elit grupların arasında geçen frekans bozukluğunun anlam ve arayışı.
1929 yılında Kara Cuma kavramının hayatımıza girerek, aşırıya tapınma sanatı ortaya çıktı.
Sonrasında gelen tamahkârlık savaşı ve bitmek bilmeyen krizler. Amerika’da köylü grubunun
tamamen aradan kaldırılması.
Hitler projesinin ortaya sunulması ve altında yatan asılından uzak binlerce hikaye.
Ortadan kayboluşların, sonradan çıkan gücün simgelenmesi bunun delaleti olabilir.
1929-2022 arasındaki benzerliğe gelelim bakalım.
-Savaş
-Ekonomik krizler
-Tarım kıtlığı
Ve en önemlisi güçler savaşı. Dünyada yaranan akıl almaz hastalıklar. Ve hayvansal olanakları.
Bunların boşuna olması imkansız. Bu hayvanlar varlıklarını asırlar boyu sürdürürken, aniden faktörler
harici bir mananın yüklenmesi.
Bizler kolaylıkla idam ettirilirken (kırmızı kanlılar demir oranlılar) , ancak mavi kanlılar özenti ile
muhafaza ettiriliyor (mavi kanlılar- bakır oranı yüksek olanlar). Çok acayip değil mi?
Bir halkı yok etmek için peki neler gerekiyor?
Başlıca proje yatıralım masaya bakalım.!
-Milletine farklı bir millet ekle
-Kültürüne farklılaşma kat –popülarizm
-Dilini yok say-Universal dil
Ve en önemlisi – borçlu durumuna getirmek.
1929 yılının en büyük belası kriz yönetimi idi. Yani güçlülerin güçsüzleri borçlandırdığı. Böyle ki 1929
yılında dünya borç miktarı 327 trilyon dolardı. Borçluluk çok güzel yönetim tarzıdır. Fazla söz hakkı
doğar, hükümlülük biriktirir ve esasında da günümüz bizleri yani “Modern Köleleri “gebe kılar,
doğumumuza zemin hazırlar.
Bizler 2023 itibari ile boyunduruk altından çıkarken, Japonya Batının esirliğini tadışını bırakması için
2045 bekleyecektir. O yüzden bazılarının dili bir ötekinin tavrından eşittir küçük.
Ve unutmayalım 2025 yılın Kaos yılı ilan eden Hegemonya grubu pastanın ilk dilimini bize
tattıracaktır. O zaman ise dünyevi pozisyonlarınız sizleri kurtarmayacaktır. Büyük sıfırlama sonrası ise
en az kırk senenin hatırına rahat yaşamanın yalanı ile avunacağız.
Gelelim Ana Haber bültenimizin vermiş olduğu birikime :
Ocak ayı Asgarilerin yükselmesi gözümüzü kamaştırırken, cebimizdeki kredicik kartları kanınızı
emmek için ekstra nedene sığınarak sizi bloke etmişliğin zevkini sürecek. Bakalım o zaman “Yaşasın
borçluluk” söylene bilinecek mi?
Bir haber daha vereyim tüm bu bilgilerden farkındalıksız yaşayacağınızın garantisini devrederekten.
Tüm gerçeklerin lezzetini sürdürüp ve minnetsiz, yaşamanın minnetine sığınırım. Dünyadan umulan
ve insanlarda bulunan geçimsizliğin tüm samimiyetsizliği ile yazımı sonlandırıp, bir sıradaki yazılarımı dillendirmek için gözlemimi kovalayacağım.
